Def Ol Daki Def Ne Demek? Bir Kayseri Günü
Bazen bir kelime, bir anı ya da bir cümle, hayatınızda önemli bir dönüm noktası haline gelir. İşte “Def ol” dediğinde hissettiklerim de tam olarak böyle bir anıya dönüşen bir kelime oldu. Kayseri’nin o sıkıcı ve huzurlu günlerinden birinde, her şeyin normal olduğu anlardan birinde, bir kelime, bir anda her şeyi değiştirdi. Bu yazıda, “def ol” derken ne hissettiğimi, kaybolan umutları, kırık dökük kalbimi anlatmak istiyorum. Eğer sen de duygusal bir insan ve kelimelerin gücüne inanıyorsan, belki bu yazı sana da dokunur.
O Anı Hatırlıyorum
Kayseri’nin o kadar gri, o kadar soğuk bir günüdür ki, dışarıda kar taneleri düşerken, içimde bir şeyler de erimeye başlar. Öğle vakti, bir kafede oturuyoruz. Arkadaşım Zeynep, bir konuda dertleşiyor; okul, iş, ilişkiler… Ama ben, sanki başka bir dünyadayım. Bir yandan Zeynep’in söylediklerini dinlerken, bir yandan da içimde büyük bir boşluk hissi var. O sırada Zeynep’in cebinden telefonunun sesi duyuluyor. Ekrana bakınca, içim birden burkuluyor. Mesajın kimden olduğunu görmemle birlikte, gözlerim doluyor.
Bir mesaja göz attığımda, karşımdaki kişinin bana söylediklerinin tam tersini yazdığını fark ettim. “Def ol!” diyor, o kadar sert, o kadar kesin bir şekilde. Sanki bir dev gibi, bir çığ gibi üzerime düşen bu kelime, adeta tüm bedenimi sarstı. Ama en çok da içimdeki umutları kırdı. Birden içimden geçen o hisle karşı karşıya kaldım. O kadar zor bir durumdaydım ki, başımı eğip Zeynep’in bakışlarından kaçırarak, hızlıca gözlerimi sildim.
Def Ol Daki Def Ne Demek?
Birçok kişi için bu kelime, sadece bir öfke patlaması olabilir. Ama ben o an, bu kelimenin içinde bir dünyayı hissettim. “Def ol” derken, karşımdaki kişi ne hissetti? Hangi duygularla söylediklerini, her kelimenin arkasında hangi acıların olduğunu düşündüm. Aslında, bu kelime sadece bir küfür değil, bir kırılmanın, bir bitişin habercisiydi. Birine “def ol” demek, o kişinin varlığını tamamen reddetmekti. O an, o kelime bana değil sadece bana, ama hayatta kalmak için mücadele eden bir sürü insana da aitti. Ve belki de bu yüzden, def ol deyince kalbim birden yerinden fırlayacak gibi oldu.
Peki, def ol dediğimizde, gerçekten ne hissediyoruz? Öfke mi? Kırgınlık mı? Yoksa belki de karşımızdakine, duygusal olarak var olmamasını istemek mi? Def ol, birinin duygusal varlığını reddetmek değil de ne olabilir ki? O an, başkalarına duyduğum tüm hayal kırıklıklarını ve kendi kalbimdeki kırıkları hissettim. Def ol dedikçe, aslında her şeyin ne kadar kırılgan olduğunu fark ettim. İnsanlar bir anda kaybolabiliyor. Söyledikleri basit kelimelerle, içinde birikmiş yılların acısı bir anda vücut bulabiliyor.
O Günden Sonra
O gün, Zeynep’le konuşmayı bitirdik. Ama o söz, o kelime bende kalmaya devam etti. Def ol! Ne kadar kolay bir şekilde söylenebiliyor, ama o kadar derin yaralar açabiliyor. Birkaç gün sonra, yine bir kafede bir araya geldik ve Zeynep bir şekilde o konuya girmedi. Ama ben o “def ol”un anlamını çok derin bir şekilde düşündüm. O günden sonra, kimseye kolayca “def ol” dememeyi, kimseyi reddetmemeyi öğrenmeye başladım. Çünkü her kelime, bir kişinin ruhunu etkileyebilir. Ve ben, artık bu tür kelimelerin gücünü daha fazla hissetmek istemedim.
Biraz zaman geçti ve o mesajdan sonra, hayatımda bir şeyler değişti. Artık insanlara daha dikkatli davranıyordum. Çünkü, o mesajdaki “def ol” kelimesi, sadece bir anlık bir patlama değil, çok daha derin bir duygu barındırıyordu. Herkesin içinde bir kırılganlık var. Ve biz bunu çoğu zaman fark etmiyoruz. O gün, “def ol” dediğimizde, aslında birinin kalbini kırıyoruz. O kelimenin taşıdığı ağırlığı, zamanla daha iyi anlamaya başladım.
Hayal Kırıklığı ve Umut
Bazen hayal kırıklıkları, seni daha güçlü yapar derler. Ama ben hala hayal kırıklıklarının acısını unutamıyorum. Hala o “def ol” kelimesinin içindeki acıyı, umutsuzluğu hissediyorum. Ama aynı zamanda şunu da fark ettim: İnsanlar, kelimelerle birilerini ne kadar kırsa da, bir şekilde yeniden umut bulabiliyorlar. Belki de umut, sadece kırılmanın içinde büyüyen bir çiçek gibidir. Kırıldığın anın içinde, hayatta kalma isteğin seni yeniden ayakta tutuyor.
O gün, Kayseri’nin gri havasında, “def ol” dedikleri anda yaşadığım hayal kırıklığı, aslında beni bir insan olarak biraz daha olgunlaştırdı. Kelimelerin gücünü daha fazla hissetmeye başladım. Artık, ben de kelimelerimi seçerken daha dikkatli oluyorum. Çünkü def ol dedikçe, karşımızdaki insan bir şekilde kayboluyor. Ama bir gün, kaybolan her şeyin yerine başka bir umut gelebilir.
Sonuç: Kelimeler ve İnsanlar
“Def ol” derken, gerçekten ne demek istediğimizi sorgulamamız gerekiyor. Her kelime bir iz bırakır, her sözcük bir duyguyu taşır. Ve biz, bu kelimeleri kullandıkça, kendimizi ve başkalarını daha iyi anlamalıyız. Benim için “def ol” kelimesi, her şeyin kırılgan ve geçici olduğunu hatırlatan bir anıdır. Ama bu hatırlatmaların, insanları daha güçlü ve daha empatik hale getirebileceğini düşünüyorum. O günden sonra, kelimelerime daha dikkatli davrandım. Çünkü bir “def ol”un arkasında, bazen bir yaşamın tüm yükü olabilir.